Tamamen, tüm benliğinle “burda”, “benim”le olmayacaksan, kolunu sıkı sıkı tutup insanlara; “benim” diyemeyeceksem, sevme beni. Görme. Konuşma. Anlatma. Dokunma bana.
En zor anımda, “olmuyor böyle, yapamıyoruz bak sende görüyorsun” diyecek biriysen; girme hayatıma, tanıma beni.
Hayatıma gireceksen; zor günümde de “burda” ol. Nefesini omzunda hissedebileyim. Başkaları seni suçladığında tek başıma seni savunacak halde bırakma beni. Aramızda neler “olmuyorsa”, onları oldurana kadar zorla. Beni seviyorsan; zorlan. Zorlanmak da yok mudur aşkın içinde? Zorlanmaktan korkma. Benden korkma. “Biz” olmaktan korkma. Çünkü herkes beni sevebilir, herkes hayatıma girebilir, herkes beni öpebilir. Ama herkes kokumu içine çeke çeke öpemez beni, herkes beni düşünerek uyuyamaz. Elbet sever, belki aşık olur ama bu aştan da öte bir şey olmalı. Sıradan olmamalı.
Herkes olmak istemiyorsan, “gitme”.
Hangi yemeği en çok sevdiğimi, burçlarımızın ne kadar çok anlaştıklarını, annemin adını, evimin adresini, en sevdiğim şarkının sözlerini ezbere bilecek kadar çok sev beni. Nerde olduğumu, eve ne zaman gideceğimi, kimin yanında olduğumu sorarak beni önemsediğini gösterme. Bunu, beni gerçekten düşündüğün için, endişelendiğin için sor istiyorum.
Beni böyle, derinden, hissederek, korkarak sev istiyorum.
Çünkü ben seni “hep böyle” sevdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder