12 Haziran 2014 Perşembe
NASIL?
Ruh halini anlatır mısın bana? Neler Yaşıyorsun, Napıyorsun? Seviyor musun aşık mısın?
Ben anlatayım istersen; Biraz doluyum hayatın bana yaşattıklarına. İçimi dökmek istiyorum yalanlarla kaplı hayata. Karşıma alıp yüzüne vurmak istiyorum. İstemeden de olsa bana yaptıklarını. İki delikanlı gibi konuşmak istiyorum .Bazen iki dertli kadın gibi dertleşmek istiyorum. Bazen ise sinirim geçene kadar ana avrat sövmek istiyorum
Yada ruh halini boşver. Benim gibi aşık mısın? Seviyor musun koşulsuzca? Tapıyor musun Tanrı gibi ?Sana yine günah yazacak olsa dahi. Beklentim yok benim bu hayattan. Beklediklerimi elimden aldıktan sonra.
Belki yollarımız yine birleşir, Nereden bileceğiz belki bir konserde, Yada bir barda, yada ne bileyim Bir parkta. Ya o zaman birbirimize iki yabancı gibi bakarsak. Ya pişman gibi bakarsak. Elimizden giden o güzel yılların pişmanlığıyla. Oturup elini yüzüne alıp, düşünür müsün neydik ne olduk?
Şimdi soruma cevap ver!Ruh halin nasıl?
SAKIN
Biraz konuşalım...Sonuçta uzun zaman oldu.. Sana, şu anda dakikası
saniyesine kadar geçen zamanı söyleyebilirim ama seni hala
unutamamış olduğumu bilmeni istemiyorum..Hatta üç saniye daha
ekleyebiliriz üzerine..Neyse, neler yaptığını anlat bana.. Nereleri
gezdiğini, neler içtiğini, yediğini, yaptıklarından bahset biraz..Ama
özel hayatından hiç konuşma..Sevgilin olduğunu ya da olmadığını
söyleme, bilmek istemiyorum..saatlerce uyuduğunu onu
anlat,saatlerce oturdugunuzu..Ya da ne bileyim, saçma sapan bir olayı
abartarak ne kadar çok güldüğünüzü anlat..Bir çay bahçesinde
otururken, limonatayı üzerine döktüğünü söyle, sakar olduğunu ama
bunun çok eğlence içerdiğini söyle.. Sen konuşurken gözlerinin içinin
güldüğünü görebilmeliyim.. O yüzden, ağladıklarından söz açma
sakın.. Bilmek istemiyorum. Bir başkasının elini mi tuttun hiç onu da
bilmek istemiyorum.. Hatta yürürken birinin koluna girdin mi
girmedin mi, onu da bilmek istemiyorum. Hatta ve hatta dişlerinin
birbirini kıracak kadar titrediği bir anda, ısınmak bahanesiyle de olsa,
birine sarıldın mı onu da bilmek istemiyorum.. Bana,gördüğün bir
evin, kapısında oturup bütün gün dedikodu yapan teyzelerden
bahset.. Onunla beraber yediğin çiğdemin ne kadar tuzlu olduğunu
söyle ama evleneceğin kişinin adını ağzına dahi alma, bilmek
istemiyorum.. Hayatının ne kadar değiştiğini görebilecek
durumdayım.. Çünkü seni düşünmeyerek geçirdiğim bir zaman
dilimim bile yok..Aslında neler yaptığını biliyorum ama sen bunun
farkında bile değilsin.. O kadar çok umursamadın ki beni, kafede
otururken çalan o gereksiz şarkılar gibiydim senin için, arka masada
oturduktan sonra hesap ödemeye giden mutsuz çift gibiydim.. Bir
gölge gibi.. Tarif edilemeyecek ve betimlenemeyecek bir şey.. Öyle
işte, hayatına girmiş olmam büyük bir hataydı.. Bunu başarabilmiş
olmamsa, büyük bir yalnızlık...Sana biraz konuşalım dedim ama,
konuşmanı istemiyorum..Sen sadece sus ve yarattığın adama iyi bak..
Çünkü, her ressam tablosuyla gurur duyar...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)